Bebeklik dönemi çocukların en hızlı büyüyüp geliştikleri dönemdir. Her yönden sağlıklı büyüyebilmesi bu, ilk yıllarda gösterilecek özene bağlıdır. Zamanında saptanabilecek herhangi bir aksaklığın tedavisi daha kolay ve başarı oranı da daha yüksektir.
Bu nedenle bebeğin gelişiminin takibi ve düzenli doktor kontrolü bu dönemde önemlidir. Bebeğin bazı hareketleri yaşının üstünde olduğu kadar, bazı davranışları da akranlarının gerisinde kalabilir. Bu durumlarda endişeye gerek yoktur. Ancak, gelişim çok bariz bir biçimde aksıyorsa, örneğin, on aylık bebek hala oturamıyorsa doktora gitmek gerekebilir. Kemiklerdeki en hızlı gelişme yaşamın ilk yılı içinde görülür.
Daha sonra ergenlik dönemine kadar gelişme hızında bir düşme ortaya çıkar. Bebek dünyaya gelir gelmez, zihinsel ve ruhsal olarak da gelişmeye başlar. Bu dönemde alıcıdır. Duyduğu, gördüğü, dokunduğu, her şeyden duyumlar alır, algılar edinir ve bunları biriktirerek belleğine yerleştirir. Zamanı gelinci de bu bilgileri kullanmaya başlar. Örneğin, istediklerini ağlayarak dile getirirken, ilk yılın sonunda bilinçli olarak bazı kelimeleri kullanmaya başlar.
Yaşamın ilk aylarında bebek her açıdan, özellikle annesine bağımlıdır. Her türlü ihtiyacı anne tarafından karşılanır. Bu ihtiyaçlarının (beslenme, temizlik, sevgi) zamanında ve yeterince karşılaşması temel güven duygusunun kazanılması açısından önemlidir. Bu dönemde bebek sevilmeli, kucağa alınmalı, okşanmalı, ve sevildiğini hissetmelidir. Bu duygudan yoksun büyüyen çocuklarda çeşitli ruhsal bozukluklar görülebilir. Bu yıllarda bedensel gelişim ve davranışlarda görülen ilerleme bebeğin zihinsel gelişiminin en iyi göstergesidir. Zihin gelişimi eğitim ile doğru orantılıdır.
Eğitim çocuğun doğduğu andan itibaren başlar. Annenin gösterdiği ilgi, oynamak için kullandığı oyuncaklar, yaşadığı çevredeki çeşitli uyaranlar çocuğun zihinsel gelişimini büyük çapta etkiler. Tüm bu nedenlerden dolayı bebeklik döneminde yetişkinlere büyük görevler düşmektedir. Çocuk bu devrede yetişkinlerden ne kadar olumlu duyumlar alır, engin uyaranlarla karşılaşırsa, çevresiyle de o ölçüde olumlu ilişkiler kurabilir.